Kastamonu pastırması, endüstrileşmeden tamamen el emeği göz nuru üretilen, makine ile değil el ile kesilen aroması ve lezzetiyle eşsiz bir gıdadır. Tonlarca üretilemeyecek kadar değerlidir.
Bu değere sadece biz Kastamonulular değil, tüm Türkiye sahip çıkmalıdır. Ki sahip çıkmadığımız zaman elin Yunan’ının baklavamıza, cacığımızına sahip çıktığı gibi Kastamonu Pastırmasına da sahip çıkanlar olacaktır.
Binlerce yıllık kadim medeniyetin beşiği, hiç işgal görmediği halde kurtuluş savaşı ve Çanakkale savaşında nüfus bazında en çok şehit veren, şerife bacıların memleketi, evliyalar diyarı memleketimiz elbette bu köklü tarihini gastronomisine de yansıtmıştır.
Kastamonu pastırmasını hakir göstermeye çalışanlara, taklit diyenlere biz onların üslubuyla değil Kastamonulu nezaketiyle sesleniyoruz. Gelin yeşilin onlarca tonunu, mavinin her güzelliğini, tarihin arka odalarını, mimarinin ve estetiğin en güzel hâlini hem görün hem de sadece pastırma değil onlarca lezzetimizi tadın.

